Astım ve pnömoni aynı bakterilerden kaynaklanabilir

Astım krizi ve pnömoni semptomları ilk bakışta benzer görünebilir, bu yüzden birçok insan ikisini karıştırabilir. Pek çoğu, astımın zatürreye mi, yoksa zatürrenin mi astıma neden olabileceğini merak ediyor. Yoksa astım ve pnömoni bağlantılı mı? Bu makale astım ve zatürre ile ilgili kafa karışıklığınıza cevap verecektir.

Astım pnömoniye neden olabilir mi?

Pnömoni, bir veya iki akciğerde hava keseciklerinin (alveoller) iltihaplanmasına neden olan bir enfeksiyondur.

Pnömonili kişilerde, akciğerlerdeki solunum yolunun sonundaki küçük hava kesecikleri şişecek ve sıvı ile dolacaktır. Bu nedenle insanlar bu duruma ıslak akciğer de derler.

Bu arada astım, nefes darlığı yapan hava yollarının (bronşlar) iltihaplanması ve daralması ile karakterize solunum yollarının kronik (kronik) bir hastalığıdır.

Astımlı kişilerin yaşadığı diğer semptomlar göğüs ağrısı, öksürük ve hırıltıdır. Astım, genç veya yaşlı tüm yaş gruplarını etkileyebilir.

Astım ve pnömoni arasındaki ilişki hala tartışılmaktadır. Ancak ajansın BPOM eşdeğeri olan FDA, astımı tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçların yan etkileri olduğu konusunda uyarıyor.

Bir çalışmada, bir kombinasyon tedavisi, yani steroid ilaçlar ve uzun etkili bronkodilatör/uzun etkili beta2-agonist (LABA) inhalerleri kullandıktan sonra astımlı hastalarda pnömoni iki kat daha sık meydana geldi.

Çalışma, yalnızca LABA inhalerini tek başına kullanan astım hastalarıyla karşılaştırıldı. Bununla birlikte, bu çalışmanın sonuçlarının hala daha fazla araştırılması gerekmektedir.

Çalışmanın bulguları, astım ilacınızı almayı bırakmanızı gerektirmez.

65 yaş ve üzeri astımlı hastalarda yeni pnömoni riskinin önemli ölçüde arttığını bilmeniz önemlidir.

Zatürre astımı tetikleyebilir mi?

Temel olarak, astımı olan kişilerin akciğer dokusu daha zayıftır.

Astım nedeniyle kötüleşen akciğer durumu, vücudun zatürreye daha duyarlı olmasına neden olur.

Buna ek olarak, Amerikan Akciğer Derneği'ne göre, astımı olan kişilerin grip olduktan sonra pnömoni geliştirme riski ve şansı daha yüksektir.

Ayrıca 65 yaş ve üzerindeki astımlıların pnömoni geliştirme olasılığı 5,9 kat daha fazlaydı.

Bunun nedeni, bağışıklık sisteminin yaşla birlikte zayıflaması ve vücudun bakteriyel ve viral enfeksiyonlarla savaşmasını zorlaştırmasıdır.

Bu durum aynı zamanda vücudu ciddi komplikasyonlara karşı daha duyarlı hale getirir.

Birkaç çalışma ayrıca pnömoniye neden olan bakteriyel enfeksiyonların (mycoplasma pnömoni) astım alevlenme atağını tetikleyebilir.

Bu fenomeni tartışan çalışmalardan biri dergide Alerji, Astım ve İmmünoloji Araştırması 2012 yılında.

Bu çalışmada, şüpheli enfeksiyon M. pnömoni Bağışıklık sistemindeki azalma ve akciğerlerin yapısındaki değişiklikler nedeniyle astımlı kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir.

Astım tekrarlaması (alevlenme), astımda diğer tüm semptomların en akutu olarak kategorize edilen bir semptomdur.

Bu düzeyde astım semptomlarına dikkat edilmeli ve bunlarla nasıl başa çıkılacağı hemen öğrenilmelidir.

Bunun nedeni, yaratılacak en kötü etkinin yalnızca öz-farkındalık kaybı veya bayılma değil, yaşamı tehdit edebilen astım komplikasyonları olmasıdır.

Astım ve zatürre tedavisi aynı olabilir mi?

Astım krizinin nedeni bakteri ise mikoplazma pnömonisi, Tedavi antibiyotik verilmeli mi?

Bugüne kadar, astımlı hastalar için antibiyotik reçete edilmesi için herhangi bir öneri bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bakterilerin neden olduğu pnömoninin tedavisi için hala antibiyotiklere ihtiyaç duyulmaktadır.

2006 yılında bir çalışma yapılmış, bu çalışma astım hastalarının antibiyotik ve plasebo (boş ilaç) ile tedavisini karşılaştırmıştır.

Antibiyotik alan astım hastalarında astım semptomları düzeldi, ancak akciğer fonksiyonu gelişmedi.

Bugüne kadar, kronik astım ve astım alevlenmeleri için antibiyotik kullanımını öneren hiçbir çalışma veya tedavi yoktur.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found