Prediyabet ve Diyabet Hastalarında Kahvenin Faydaları

Kahve, Endonezya halkı tarafından ya günlük bir rutin olarak ya da toplumda birliğin sembolü olarak yaygın olarak tüketilen bir içecektir. Sıklıkla, prediyabetli ve hatta diyabetli kişiler tarafından içildiğinde kahvenin güvenli olup olmadığı sorusu ortaya çıkar. Bu oldukça kafa karıştırıcı çünkü birçok çalışma kahvenin, özellikle de sade kahvenin kan şekeri seviyelerini kontrol edebildiği için diyabetik hastalar için faydalı olduğunu söylüyor.

Kahve, prediyabet ve diyabetli insanlara nasıl fayda sağlayabilir?

Kahvenin ana içeriği kafein, polifenol bileşikleri ve magnezyum gibi çeşitli mineral elementlerdir. Bu elementler, prediyabet ve diyabetik hastalarda kan şekeri seviyelerinin kontrolünde rol oynar. Burada tartışılan kahvenin şekersiz sade kahve olduğuna dikkat edilmelidir.

Araştırma sonuçları, sade kahvenin diyabeti önleyebileceğini gösteriyor. Kahve diyabeti önleyebilir, çünkü kahvedeki kafeinin hücresel düzeyde, özellikle kas, yağ dokusu ve karaciğerde adenosin reseptörlerinin etkisini engellediği bilinmektedir.

Adenozin reseptörlerinin etkisini bloke eden kafein, vücut yağ dokusunda iltihaplanma oluşumunu ve seviyesini azaltabilir, karaciğerde glikoz (kan şekeri) üretimini azaltabilir ve kaslar tarafından glikoz alımını artırabilir.

Kahvede bulunan polifenolik bileşik glukuronik asit, bağırsaklarda karbonhidrat emilimini azaltabilir, kaslarda glikoz alımını artırabilir, karaciğerde glikoz ve kolesterol üretimini azaltabilir ve bağırsaklarda kan şekeri seviyelerinin kontrolünde rol oynayan inkretin hormonlarını artırabilir.

Kafeinin yanı sıra kahvede bulunan magnezyum içeriği, glikoz metabolizmasında çeşitli enzimlerin aktive edilmesinde ve vücutta insülin duyarlılığının artmasında rol oynar.

Kafein, magnezyum ve glukuronik asit polifenollerinin içeriği, diyabetik hastalarda kan şekeri seviyelerinin kontrolüne yardımcı olmada rol oynar.

Kafein COVID-19 enfeksiyonunu önleme potansiyeline sahip mi?

Birkaç çalışma, kafeinin COVID-19 virüsü tarafından üretilen 3CLpro enzimini inhibe etmek için yararlı olduğunu göstermiştir. Bu enzim vücuttaki genetik materyalin ve virüs sayısının artmasında rol oynar.

Kafein, 3CLpro enzimini inhibe etmenin yanı sıra, viral enfeksiyonlar nedeniyle iltihaplanmaya veya şiddetli iltihaplanmaya neden olan bileşiklerin üretimini de baskılayabilir. Başka bir deyişle, kahvede yaygın olarak bulunan kafein içeriği, viral enzimlerin çalışmasını engelleyerek COVID-19 semptomlarını önleme veya azaltma potansiyeline sahiptir.

Ancak bu araştırma henüz başlangıç ​​aşamasındadır ve bunu kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Bir sonraki soru, bir günde ne kadar kahve içilmelidir?

Bazı çalışmalar, diyabetin önlenmesine yardımcı olmak için prediyabet için günde en az 4 fincan kahve tüketilmesini önermektedir. Bu arada şeker hastaları için günde 3 fincandan fazla kahve tavsiye edilmez.

Kahvenin anksiyete, çarpıntı, uyumakta zorluk, mide problemleri vb. yan etkileri göz önüne alındığında, kahve tüketimi kesinlikle hastanın konforuna dikkat etmelidir. Ayrıca diyabetten kaynaklanan çeşitli komplikasyon riskleri olan diyabetli hastaların durumu da dikkate alınmalıdır.

Araştırma sonuçlarına göre, kahve tüketimi uzun süre devam ediyorsa, alışkanlıksa veya en az 24 hafta sürüyorsa kahve tüketimi yukarıda belirtildiği gibi fayda sağlayacaktır.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found