Anksiyete Bozukluklarını Daha Derin Tanıyın, Kendini İyileştirmenin İlk Adımı

Sağlık Bakanlığı Ruh Sağlığı Geliştirme Müdürlüğü'nün internet sitesinden alıntılanan anksiyete bozuklukları, günlük aktivitelerinizi engelleyebilecek aşırı endişelerdir. Belirtileri göz açıp kapayıncaya kadar tanımak zor olsa da toplumda bu rahatsızlık oldukça yaygındır. Ancak semptomları tanımak tek başına yeterli değildir. Bu duruma hapsolmamak için kaygı bozukluklarının içini ve dışını gerçekten anlamalısınız.

Anksiyete bozukluğum var mı (anksiyete)?

Bu psikolojik durum sınıf tanımaz, herkes kaygı bozukluğu yaşayabilir. Hissedebileceğiniz belirtiler her zaman en küçük şeyler için bile endişeli hissetmeyi içerir. Bu kaygı aylar geçmesine rağmen geçmiyor.

Bu duygulara güçsüzlük, kas ağrıları veya hazımsızlık gibi önemli fiziksel değişiklikler eşlik eder. Sosyal çevrelerden geri çekilme ve uyku güçlüğü gibi davranış değişiklikleri de gözlemlenebilir.

Nadiren değil, bu psikolojik rahatsızlıktan muzdarip insanlar aniden travmayı veya meydana gelen kötü anıları hatırlıyorlar. Yeni bir olay ya da yıllar önce.

Herkesin endişelenmesi gerekmez mi?

Doğru. Kaygı, stresli bir durumla karşılaştığınızda doğal bir psikolojik tepkidir. Ancak anksiyete bozukluğu olan kişiler, normal durumlarda bile çeşitli şeyler hakkında çok endişeli hissedeceklerdir. Dolayısıyla burada altı çizilmesi gereken kaygının yoğunluğudur.

Neden kaygılıyım?

Şimdiye kadar kaygının nedenini açıklayabilecek belirli bir formül yoktur. Faktörler değişir. Kalıtımdan başlayarak (genetik), beyindeki nörokimyasal bozukluklar, geçmişte yaşanan kötü deneyimler ya da sevilen birini kaybetmek gibi kişinin zihninde yaralar açan istenmeyen olaylar.

Deneyim zihne o kadar yerleşmişti ki, o sırada ortaya çıkan endişe bir türlü geçemiyor gibiydi. Endişe, kötü durum geçtikten sonra bile sizi rahatsız etmeye devam ediyor. gibi küçük şeyler bile sohbet etmek Bir arkadaşın cevap vermediği bir şey seni yarı yarıya endişelendirebilir.

Anksiyete ve depresyon arasındaki fark

Anksiyete bozuklukları, daha yaygın zihinsel bozukluklardan biri olan depresyon ile oldukça yakından ilişkilidir. Kaygınızı hemen tedavi etmezseniz, depresyona girme riskiniz yüksek olur.

Sizi endişeli ve korkmuş hissettiren kaygının aksine, depresyon sizi daha umutsuz ve boş hissettirir. Ancak her ikisi de benzer semptomlar gösterir. Örnekler arasında uyku güçlüğü, konsantrasyon güçlüğü ve ruh hali değişimleri sayılabilir.

Kaygıyı tanımanın ve kabul etmenin önemi

Bu süre zarfında, “Herhangi bir zihinsel bozukluğum olmasına imkan yok. Ben deli değilim!" Böyle düşünmek sana hiç yardımcı olmaz. Grip olan kişilerin öncelikle belirtilerini ve hastalıklarını bilmeleri, ardından doğru tedavi adımlarını belirleyebilmeleri gerekir. Zihinsel problemlerde de durum aynıdır.

Kaygı yaşayabileceğiniz gerçeğini kabul etmek kolay değil. Ancak, iyileşmek için bir basamak olabilir. Unutmayın, kaygı zihinsel olarak zayıf olduğunuz veya inancınız olmadığı anlamına gelmez. Anksiyete, ayrım gözetmeksizin herkesi etkileyebilen bir hastalıktır.

Anksiyete ile nasıl başa çıkılır

Yaşadığınız kaygı günlük aktivitelerinizi etkiliyorsa hemen bir doktora görünmelisiniz. Rahatlamanıza yardımcı olması için size antidepresanlar veya uyku hapları verilebilir. Gerekirse, danışma seansları için bir psikolojik terapiste yönlendirileceksiniz.

Doktora gitmenin yanı sıra, çeşitli bağımsız yollarla da iyileşebilirsiniz. Örneğin, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve meditasyon ve yoga gibi rahatlama tekniklerini denemek. Bir günlük veya günlük tutmak, duygularınızı ve endişenizi yönetmenize de yardımcı olabilir.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found