Neden kısa boylu hamile kadınlara sezaryen önerilir? •

Sezaryen, annenin vajina yoluyla normal doğum yapamadığı durumlarda yapılan bir ameliyattır. Sezaryen, bebeklerde ve annelerde ölümü ve sakatlığı önleyebilecek bir alternatif ve eylem seçeneğidir. Öyle olsa bile, DSÖ'ye göre sezaryen, bebeğin ve annenin hayatını kurtarmak için gerçekten etkili bir önlem olsa da, ancak sezaryeni destekleyen tıbbi endikasyonlar varsa yapılmalıdır.

Ameliyat veya diğer tıbbi prosedürler gibi sezaryen de oluşabilecek birçok riskle ilişkilidir, yani uzun vadeli riskler ve gelecekte bebeğin ve annenin sağlığını etkileyebilecek kısa vadeli riskler. Sezaryeniniz varsa, sezaryen sonrası iyileşme süresi normal doğum sürecine göre daha uzundur. Sezaryen sonrası anne için en sık görülen komplikasyonlar şunlardır:

  • enfeksiyon
  • Önemli miktarda kan kaybı
  • Bacaklarda kan pıhtıları
  • Bulantı, kusma ve baş ağrısı
  • Kabızlık
  • Sezaryen sırasında mesane gibi diğer organlarda meydana gelebilecek yaralanmalar
  • Sezaryen ameliyatı olan 100.000 anneden 2'si ölüyor

Bebeklerde sezaryen de çeşitli şeylerle sonuçlanır, örneğin:

  • Ameliyat sırasında yaralandı
  • Solunum sistemi ve akciğerlerle ilgili problemleriniz varsa
  • Yenidoğan yoğun ünitesinde özel bakıma ihtiyaç var

Neden kısa boylu hamile kadınlara genellikle sezaryen önerilir?

Birçok çalışma, anne boyunun gelecekteki gebelik koşullarını tahmin edebileceğini belirtmektedir. Çeşitli araştırmalar, yükseklik bir kişinin pelvisinin boyutunu belirleyebiliyorsa, bir kişi ne kadar kısaysa, pelvisin boyutunun o kadar küçük olduğunu göstermiştir. Pelvik boyut, vajinal doğum başarısını etkileyen önemli bir faktördür.

Vajinal doğum sırasında pelvis, bebeğin pelvisten geçmesi için daha fazla alan yaratmak için hemen genişleyecektir. Pelvik boyutu dar olan annelerde ise cenin başının pelvik boşluktan geçememesi olasıdır. Bu nedenle sezaryen yapmak gerekir, buna sezaryen denir. sefalopelvik orantısızlık (CPD).

Çeşitli ülkelerde yapılan araştırmalarda anne boyunun Gana'da 150-153 cm, Burkina'da <155 cm, Danimarka'da <156 cm, Kenya'da 150 cm, Tanzanya'da <146 cm, Tanzanya'da <140 cm'ye eşit olduğu bulundu. Amerika'da 157 cm'ye eşit olan Hindistan, CPD'nin neden olduğu sezaryen olan ortalama annedir.

Pelvik büyüklük boy ile ilişkilidir. Kısa bir vücuda (152,5 cm) sahip kadınların %34 kadarı, uzun boylu kadınlara (176 cm) kıyasla %7'si düz ve dar bir pelvise sahiptir. İskoçya'da yapılan bir araştırma, 160 cm'den kısa olan kadınların daha fazla sezaryen yaptığını, bundan daha uzun olan kadınların ise normal doğum yaptığını bildirdi. Aynı şey Avustralya'da yapılan bir çalışmada da bulundu, yani 152 cm'den küçük kadınların sezaryen olma şansı, uzun boylu kadınlara göre iki kat daha fazla. Kadının boyu 145 cm'den kısa olsa bile, doğumunda sezaryen olacağı neredeyse %100 kesindir.

CPD nasıl teşhis edilir?

CPD tanısı tıbbi muayene yapılarak konulabilir, çünkü CPD'yi hamileliğin erken döneminde veya doğum gerçekleşmeden önce teşhis etmek aslında zordur. Fetüsün boyutunu tahmin etmek için ultrason muayenesi yapılabilir, ancak fetüsün ağırlığını belirleyemez. Pelvisin boyutunu ölçen bir fizik muayene, genellikle CPD teşhisi için en doğru yöntem olabilir.

Bir sonraki hamilelik ne olacak?

sefalopelvik orantısızlık oldukça nadir görülen bir durumdur. buna göre Amerikan Hemşire Ebeler Koleji (ACNM), CPD 250 gebelikten 1'inde görülür. Önceki doğumunuzda CPD teşhisi konduysa ve ardından sezaryen yaptıysanız endişelenmeyin, çünkü bir sonraki doğumunuz hala normal şekilde yapılabilir. tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre Amerikan Halk Sağlığı DergisiÖnceki gebeliklerinde CPD teşhisi konan kadınların %65'inden fazlası sonraki gebeliklerinde vajinal yolla doğum yapabilmiştir.

AYRICA OKUYUN:

  • Sezaryen Sonrası Anneye Ne Olur?
  • Sezaryen geçirdiyseniz normal doğum yapmak mümkün mü?
  • Normal Doğumun Sezaryene Karşı Avantajları ve Dezavantajları

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found