Neden başkalarına zarar verme dürtüsü var?

Filmlerdeki şiddet sahnelerine zaten aşina olabilirsiniz. Bu tür davranışlar sadece filmlerde yoktur. Gerçek dünyada bile, insanlar doğal olarak şiddet uygulama eğilimindedir. Bu bazen başkalarına zarar verme dürtüsüne dönüşebilir.

Aslında, bu dürtü nereden geldi?

Başkalarını incitme dürtüsünün arkasındaki bilimsel sebep

Hem fiziksel hem de duygusal olarak şiddet, temelde insanları şekillendiren kişiliğin bir parçasıdır. Kabul etmesi zor ama ayrımcılık, zorbalık ve çatışmayı tetikleyebilecek her türlü etkileşim de ondan ayrı tutulamaz.

Bu davranış psikolojide saldırganlık olarak bilinir. Psikanalitik teorinin yaratıcısı Sigmund Freud, saldırganlığın bir kişinin içindeki dürtülerden geldiğini belirtti. Bu dürtü motivasyon haline gelir ve belirli davranışlar şeklinde ortaya çıkar.

Ne yazık ki saldırganlık, korkutma, tehdit etme, alay etme gibi yıkıcı davranışlara ve hatta diğer insanlar hakkında basit dedikodu yapma alışkanlığına yol açar. Bu davranış sadece diğer kişiyi değil, bunu yapan kişiyi de yok eder.

Saldırganlığın en aşırı biçimlerinden biri, başka birine zarar verme dürtüsüdür. Diğer saldırgan davranışlar gibi, başka birine zarar verme arzusu da çeşitli amaçlara hizmet eder, örneğin:

  • öfke ve düşmanlığı ifade etmek
  • sahipliğini göster
  • baskınlık göstermek
  • belirli hedeflere ulaşmak
  • başkalarıyla rekabet etmek
  • acıya veya korkuya tepki olarak

Pijar Psikoloji sayfasını açan Freud, şiddeti insani bir tutku olarak tanımladı. Bu arzu, tıpkı seks yapma arzusu ve iştahı gibi, yerine getirilmeyi talep eder.

Uygarlıktan önceki çağdan izleniyorsa, insanlar yiyecek almak ve kendilerini, ailelerini ve gruplarını korumak için mücadele etmelidir. Bu amaca ulaşmak için genellikle şiddete başvurmak zorunda kalırlar.

Şiddet davranışı genetiğe kaydedilir ve şimdiye kadar kökleşmiş bir içgüdü haline gelir. Ancak insan uygarlığı şiddeti anlamsız hale getirdi. Şiddet artık insanlık dışı ve irrasyonel olarak görülüyor.

Başkalarını incitme dürtüsü hala var, ama onu kontrol altına almak için eğitildin. Aslında, sahip olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz. Bu arzu, yalnızca olumsuz duygulara neden olan bir çatışmayla karşılaştığınızda ortaya çıkabilir.

İnsanlar neden birbirine zarar vermez

Freud, yaşamın üç bilinç düzeyine sahip olduğu kavramını ortaya çıkardı: bilinçli ( bilinçli ), bilinçaltı ( bilinç öncesi ) ve bilinçsiz ( bilinçsiz ). Ona göre, çoğu insan davranışı bu bilinç düzeyi tarafından kontrol edilir.

Bu bilinç düzeyinde, id, ego ve süperego olarak adlandırılan üç kişilik unsuru vardır. İd, bilinçaltının tatmin ve zevk isteyen bir parçasıdır, örneğin acıktığınızda yemek yersiniz.

Ego, kimliğin arzularını güvenli ve toplum tarafından kabul edilen bir şekilde yerine getirmekle görevlidir. Yemek yemek istiyorsanız tabii ki sadece başkalarının yemeklerini almıyorsunuz. Freud'a göre, bunu yöneten egodur.

Bu arada süperego, kurallara ve ahlaki ilkelere uymanızı sağlayan kişilik unsurudur. Süperego, düzenli bir topluma karşı nazik ve sorumlu olmanızı engeller.

Aynı şey, başka birine zarar verme dürtüsü hissettiğinizde de olur. Örneğin sokakta biri size çarptığında sinirlenirsiniz. İd, sert davranarak arzularını tatmin etmek ister. Kişiye vurmak istiyorsun.

Bununla birlikte, süperego, şiddetli olmanızı 'yasaklar'. Şiddet sizi daha iyi hissettirirken, süperegonuz sizi bunu yapmaktan alıkoyuyor. Ayrıca bu eylemden sizi bekleyen cezayı da hatırlatır.

Sonuçta ego, id ve süperego arasında bir aracı görevi görür. Kimin istediği gibi şiddete başvurmadan öfkenizi ifade edebilmeniz için görünür. Bu şekilde duygularınızı kontrol edebilirsiniz.

Başkalarını incitme dürtüsünü kontrol etme

Kişinin kişiliğinde doğal olarak bulunmasına rağmen, başkalarına zarar verme arzusu haklı gösterilemez. Bu eylem de yasa dışıdır ve size zarar verir. Sık sık dürtü hissediyorsanız, bunu kontrol etmek için bazı ipuçları.

  • Sizi kolayca sinirlendiren durumları ve insanları düşünün. Tetikleyicileri düşünün, böylece onlardan kaçınabilirsiniz.
  • Bir şey yapmadan önce seni sinirlendiren durumlardan uzak dur.
  • Öfkeyi tetikleyen bir durumda olacağınızı biliyorsanız, nasıl tepki vereceğinizi düşünün.
  • Sizi anlamaya çalışmak isteyen size en yakın kişilerle konuşun.
  • Sakin bir durumdayken, davranışlarınızın değer verdiğiniz insanlar veya başkalarıyla ilişkileriniz için kötü olup olmadığını tekrar düşünün.

Başkalarını incitme dürtüsü kişinin içgüdülerinin bir parçasıdır. Bu davranış, bazen kaçınılmaz olan birçok faktör nedeniyle ortaya çıkar. Onu bastırmak kolay olmasa da, yavaş yavaş kontrol etme alıştırması yapabilirsiniz.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found