İzlendiğinizi Hissediyor musunuz? Başkalarının görüşlerini hissedebilmemizin nedeni budur.

Bir kafede veya parktasınız. Aniden titrersiniz ve sanki bir çift göz hareketlerinizi izliyormuş gibi hissedersiniz. Hatta görünümün nereden geldiğini kabaca hissedebilirsiniz. Ya sağda, solda, arkadan, hatta önünüzde. Daha önce böyle izlenildiğini hissetmiş olmalısın, değil mi?

Bazen bu his sadece bir his değildir. Baktığınızda gerçek olduğu ortaya çıkıyor. Gerçekten seni uzaktan izleyen biri var. Ancak, kimsenin size bakmaması da olabilir.

Bir insan bir çift gözün kendisini izlediğini nasıl hissedebilir? Gerçi siz o yöne bakmıyor olabilirsiniz. İşte, neden birinin sizi izlediğini hissedebileceğiniz konusunda uzmanlardan bilimsel bir açıklama.

Gözlerin fark etmeden bir şeyler hissedebilir

2013 Bilişsel Sinirbilim Dergisi'ndeki bir vaka çalışması, ciddi görme bozukluğu olan kişilerin izlendiklerini hala hissedebildiklerini ortaya koydu.

Bu vaka çalışmasında uzmanlar, kortikal körlük nedeniyle göremeyen deneklerin önüne insanların yüzlerinin fotoğraflarını yerleştirdi. Doğrudan karşıya bakan insanların fotoğrafları var, yanlara bakan insanların fotoğrafları da var. İleriye bakan bir kişinin fotoğrafıyla karşılaştıklarında, denekler aniden tehdit altında ve uyanık hissettiler. Bu uyanıklık hissinin ortaya çıkışı, araştırma konularının beyin taramalarının sonuçlarından görülebilir.

Bu, beyninizin ve gözlerinizin etrafınızdaki görsel sinyallere karşı çok hassas olduğu anlamına gelir. İnsan gözünün çok geniş ve ayrıntılı bir görüş alanı vardır. Kortikal körlüğü olan kişilerin gözleri bile onlara bakan fotoğraflarda insanların işaretlerini veya gölgelerini yakalayabilir.

Özellikle net görebilen sağlıklı insanların gözleri. Sizi izleyen kişiye doğrudan bakmasanız bile, gözleriniz ve beyniniz başka bir kişinin hareketini, bakışını veya gölgesini algılayabilir.

İnsanlar başkalarının görüşlerine karşı çok hassastır

Gözler, insanın hayatta kalması için en önemli iletişim araçlarından biri haline gelmiştir. İnsanlar için bilgi ve duyguları etkili bir şekilde iletmek için göz teması çok önemlidir.

İnsan gözünü diğer hayvanlardan ayıran şey budur. Örneğin karıncalar, dokunma, ses ve feromonları (vücut kokuları) içeren özel bir iletişim sistemine sahip oldukları için iletişim kurmak için göz temasına ihtiyaç duymazlar.

Bu nedenle, insanlar başkalarının gözlerini "okuma" içgüdüsüne sahiptir. Size veya başka bir yöne, başkalarının nereye baktığını bilmek için içgüdüsel bir dürtü vardır. Diğer kişinin neye baktığını tespit ederek, onun ne düşündüğünü veya hissettiğini biliyor gibisiniz.

İnsan gözüne karşı bu hassasiyet, sizi bilinçsizce her zaman başkalarının görüşlerine karşı tetikte tutan şeydir. Böylece biri size baktığında, gözbebeklerinin hareketini hemen algılayabilirsiniz. Ayrıca endişelenir ve kişi sizinle iletişim kurmak istiyormuş gibi hissedersiniz.

Duygularının her zaman doğru olduğu anlamına gelmez

Birinin sizi izlediğini hissetmek, mutlaka birinin sizi gerçekten izlediği anlamına gelmez. Current Biology dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, bir kişinin gözlerinin nereye baktığını tahmin edemediğinizde, hemen o kişinin size baktığını varsayıyorsunuz.

Örneğin, birisi güneş gözlüğü taktığında. Göz kürelerini göremezsiniz, bu yüzden kişi size bakıyormuş gibi huzursuz hissedersiniz. Özellikle kafası sizin yerinizi gösteriyorsa. Bu duygu mutlaka doğru olmasa da.

Aynı şekilde otobüste sıranıza paralel oturanlar varsa. Kişi ileriye bakmak yerine yan tarafa bakar. Bir anda kişinin size baktığını düşünüyorsunuz. Gerçekte, yanınızdaki pencereden dışarı bakıyor.

Kendini önemsendiğini hissettiğin için ona geri dönersin. Kişi daha sonra sizin tarafınızdan izlendiğini hisseder ve refleks olarak size bakar. Siz ve o kişi birkaç saniyeliğine bakışır veya göz teması kurarsınız.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found